|
 |
|
KÖYDEN BİLGİLER
|
|
|
|
|
|
 |
|
KİVİ |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
-
|
Kivi
|

|
 |

|
Kivi meyvesi üzerinde yapılan değerlendirme analizlerinde genelde dört şekilde yararlanılmaktadır. Bunlar dondurulma, konserveleme, suyunu çıkarma, meyve suyu exstraksiyonu ve taze olarak tüketilmektedir, bunun yanında gıda sanayiinde pasta, tatlılar ve içki yapımında kullanılmaktadır.
Kivi meyve bileşimimde en önemli ve dikkat çekici unsur C vitamini içeriğidir. kivi meyvesine değer katan aranan bir meyve olmasını sağlayan etmenlerin başında gelmektedir. Kivi meyvesinin 100 gramında değişmekle birlikte ortalama 100- 400 Mg C vitamini bulunur.
Meyvede bulunan C vitamini oranı cevre koşullarına gelişme ve olgunlaşma durumuna hatta meyvenin bitkide bulunduğu yere göre değişmektedir. Kivi meyvesinin besin değeri yanında hekimlikte kullanımı da söz konusudur. Çin 'de yapılan analizlerde meyve suyunda bulunan bazı maddelerin kansere neden olan faktörleri önlediği ortaya çıkmıştır. Yine bazı tıbbi içeceklerle birlikte kullanıldığında astım, öksürük ve nefes açıcı olarak faydalanılmıştır.
|
|
|
|
|
|
|
BİTKİSEL ÖZELLİKLERİ
|
|
Çalı formunda olan kivi, sarılıcı-tırmanıcı bir bitkidir. Gövde odunsu yapıda olmasına rağmen hızlı sürgün gelişiminden dolayı bitki kendi ağırlığını taşıyamamaktadır.Bunun için telli terbiye sistemlerine ihtiyaç duyulmaktadır.Yabani formları ağaçlara tırmanarak büyümektedir. Kışın yaprağını döken çok yıllık bir bitkidir. Sürgün gelişmesi çok kuvvetlidir. Özellikle erkek bitkilerin sürgün gelişmesi daha hızlıdır. Tırmanıcı olmasına rağmen asmadaki gibi tutunmak için sülük gibi bazı özel organları bulunmamaktadır.
KÖK
Sistemde kökler en önemli unsur olup hayati önem taşımaktadır. Çünkü kökler sistemde en çok hasar görmeğe müsait kısımdır. Toprak yapısına göre değişmekle birlikte toprağın çoğunlukla 40 cm' lik kısmında yoğunlaşmaktadır. Kökler çoğunlukla Saçak kök yapısına sahip olup kökler şişkince ve etli yapıda olmaktadır. Derin, hafif ve süzek topraklarda kökler daha derinlere inmekle beraber geniş bir dağılım göstererek, topraktaki bitki besin elementlerinden daha fazla faydalanmaktadır. Uygun yapıda olmayan topraklarda ise kökler toprak kaynaklı mantarı hastalık ve zararlılardan (nematod) çok etkilenmekte olup bitkinin gelişimi gerilemekte ve sonuçta ölüm oluşmaktadır.
GÖVDE VE SÜRGÜNLER
Gövde odunsu yapıda olmasına rağmen hızlı sürgün gelişiminden dolayı bitki kendi ağırlığını taşıyamamaktadır.Bunun için telli terbiye sistemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca yeni tesis edilen bahçelerde gövdenin dik durması ve düzgün gövde oluşturulması için destek hereğinin çakılması gerekmektedir.
Dikimden sonra terbiye şekline göre, şekil budaması yapıldıktan sonra ana dal üzerinde yan dalların düzgün bir şekilde oluşturulması gerekmektedir. Yan dallar düzenli bir şekilde terbiye edilirse bitkinin gelişmesi ve verimi daha iyi olur. Yan dallar gövdeden hemen çatallaştırılmamalı, yayvan ve yere paralel olacak şekilde oluşturulmalıdır. Yaklaşık 150-200 cm uzunluğunda ve zıt yönde bırakılan iki adet ana dal, gövde ile birlikte kivinin iskeletini oluşturmaktadır.
İlk baharda süren genç ve taze sürgünlerin, odunlaşması yaz ortasında (temmuzun ikinci yarısında) başlar yaprak dökümünde son bulunmaktadır. Sürgünler uygun koşullarda 5-7 metre boylanabilmektedir. Sürgünlerin uç kısmı sarılıcı kahve renkli ve tüylüdür. İyi meyve veren sürgünlerin boğum araları daha kısa, belirgin, dolgun olmakta ve sürgünün ucu bir gözle son bulmaktadır. Ana dallar üzerinde boğum araları uzun, çapları geniş, boyları uzun ve dik büyüyen sürgünler ise obur dalları oluşturmaktadır. Bu sürgünler eğer vegetasyon periyodu içerisinde (yaz ortasında) sürerse hiç meyve vermez. Bunun için yaz budaması esnasında bu dalların çıkarılması gerekmektedir. Bunun yanında kış dinlenmesinden çıkışta süren obur dallar azda olsa meyve vermektedir.
YAPRAK
Yapraklar sürgün üzerinde bulunan gözlerin alt kısımlarından meydana gelmektedir. Yapraklar, oval, kalp şeklinde olup üst yüzeyleri koyu, alt yüzeyleri ise açık yeşil ve ince tüylerle kaplıdır. Yaprak kenarları dişlidir. Görünümü çok güzel olan yapraklar, oldukça büyük olmakla beraber kağıt yapımında da kullanılabilmektedir.
ÇİÇEKLER
Kivilerde çiçekler yaprak altında tek tek veya salkım halinde oluşur. Dişi bitkilerde oluşan çiçekler çoğunlukla tek tek bazen de üçlü salkımlar şeklinde oluşur. Erkek bitkilerde ise üçlü veya beşli salkımlar halinde oluşur.
|
 |
 |
 |
Şekil. Hayward çeşidine ait üçlü ve tekli çiçek salkımları
|
Matua sürgünü |
 |
 |
 |
Şekil. Kivi çeşitlerine ait çiçeklerin görünüşü
A. Tomuri B. Hayward C. Matua
|
B. Hayward C. Matua |
BRUNO: Çiçekleri çoğunlukla tekli seyrek olarak 2-3'lü, taç yaprakları altılı beyaz |
 |
 |
 |
HAYWARD: Çiçekleri çoğunlukla tekli, taç yaprakları altılı beyaz krem renkli büyük ve yuvarlaktır. |
TOMURİ: Çiçeklerde 5-9 arasında taç yaprak bulunur. Bunlar beyaz orta büyüklükte ve ovaldir. Çiçek sapı uzunluğu 6 cm civarındadır.. Geç çiçeklenir ve çiçeklenme süresi ortadır. Soğuğa dayanıklıdır. |
MATUA: Çiçekleri beyaz taç yaprakları küçük ve çiçek sapı uzunluğu 4.2 cm'dir. Çiçek şekli düzensizdir bir salkımda 1-5 arasında çiçek bulunur. Çiçeklenmesi en erken olan ve en uzun süren çeşittir. Bol çiçek açar ve bol polen verir. Ancak soğuğa fazla dayanıklı değildir. sürgünleri gür ve kuvvetli gelişir. |
TOZLAŞMA VE DÖLLENME BİYOLOJİSİ
|
Tomuri - Hayward - Matua çiçeği bitkiler esas itibarı ile iki evciklidir. Erkek ve dişi çiçekler farklı bitkilerde bulunmaktadır. Bu yüzden çapraz tozlaşma sağlanmalıdır. Etkili bir tozlaşma için erkek çiçeklerle dişi çiçekler aynı anda çiçek açmalı, 1:8 oranında erkek bitki tesis edilen bahçede yer almalı ve iyi bir tozlaşma için arı kovanı bulundurulmalıdır. Ticari yetiştiricilikte tozlanma arılarla olur. Rüzgarla tozlanma çok az sayıda meyve tutumu sağlar.
Normal irilikteki meyvelerde 1000 den fazla tohum vardır. Meyve iriliği ile çekirdek sayısı arasında yakın ilişki vardır. Normalde az sayıda tohum içeren meyveler küçük, yuvarlak ve çok tüylü olurlar
Döllenen çiçeklerde dişicik tepesi kahverengileşir ve solar döllenmeyenlerde ise renk beyaz kalır ve dişi organın görünümü değişmez.
Kaliforniya da çiçeklere elle tozlama yöntemi ile erkek tomurcukların anterleri ortaya çıkmadan önceki devrede toplanır ve oda sıcaklığında yarılıp açılmaya terk edilir. Temiz polenler fırça ile dişi polenlere sürülür ve tozlaşma yapılır.
|

|
Tozlanmadan sonra dişi çiçeklerde döllenme olur ve Meyve teşekkülü başlar
1.Dönem: Tozlaşmadan 9. haftaya kadar olan süredir. Meyve tohumları maksimum büyüklüğe ulaşır. Çok hızlı büyüme vardır (Haziran + Temmuz) .
2.Dönem: 9-12 haftalar arasıdır.büyüme yavaşlar tohumlar renklenir.siyaha yakın lacivert renk alır (Ağustos) .
3.Dönem: 12-17 haftalar arasıdır. Meyve büyümesi yeniden hızlanır. Tohumlar koyu esmer renk alır (Eylül) .
4.Dönem: 17-21 haftalar arasıdır. Meyve irileşmesi azalır.Tohumlar tamamen siyah renk alır. Meyvede bu safhada şeker asimilasyonu başlar (Ekim).
5.Dönem: 21-23 haftalar arasıdır meyveler artık gerçek büyüklüklerine ulaşmıştır. Bu dönemde çekirdekler meyve etinden ayrılır (Kasım)
|
MEYVE
Kivi meyveleri dişi çiçeğin döllenmesi ve yumurtalığın gelişmesi sonucu oluşur. Olgun meyvede kabuk açık kahverengi, kısa ve yumuşak tüylerle kaplıdır. Döllenmeden itibaren meyve oluşumu için ortalama 20-24 haftalık bir süre gereklidir.
Meyveler çeşitlere göre değişmekle birlikte 4-5 cm eninde, 6-9 cm boyunda ve ağırlıkları 40-150 g arasında değişmektedir.
Meyve, silindirik ovalden yuvarlağa yakın yumurtamsı şekilde olmaktadır. Meyve şekli dıştan içe doğru tüyler, kabuk,dış meyve eti, iç meyve eti, çekirdek,çekirdek evi yumurtalık izleri ve meyve özünden meydana gelmiştir.
Kivi meyvesi %80 oranında su %20 oranında kuru madde ihtiva eder.Kivi meyvesi C vitamini bakımından zengindir. 100 gram taze meyvede 100-400 mg C vitamini bulunur.
|

|
İKLİM İSTEKLERİ
|
Kivi genelde kışları ılıman yazları sıcak ve nemli bir iklime ihtiyaç duymaktadır. İlkbahar ve sonbahar donlarının görülmediği yerlerde yetiştirilmesi uygundur. İlkbaharda Gözlerin sürmesi ile yaprak dökümü arasında 230- 260 gün don olmayan yerlerde yetiştiriciliği rahatlıkla yapılabilmektedir. Özellikle gözlerin sürmesi ve yapraklanmadan sonra meydana gelen don olayları bitkiye büyük zarar vermektedir. Meyvelerin hasat döneminde ise -2C derecede meyveler zarar görürler. Soğuklanma isteği, kültürü yapılan çeşitlere göre değişmekle beraber +7C altında 400-1000 saat'dir. Soğuklanma ihtiyacının karşılanmayan gözlerin uyanması daha az olmakta ve verimde düşüşlere neden olmaktadır.
Yıllık sürgünler aşırı rüzgarlardan olumsuz şekilde etkilenmektedir. Bunun için bahçeler tesis edilirken rüzgara karşı gerekli önlemler (rüzgar kıran) alınması gerekir. Aksi takdirde yeni sürgünlerin dallara bağlantısı kuvvetli olmadığından kolayca kırılabilmekte ve verimi olumsuz etkilemektedir.
Kivi, suyu sevmekle beraber vejatasyon dönemi içinde düzenli olarak 800 - 1400 mm arasında yağış alan bölgelerde rahatlıkla yetiştirilebilmektedir. Bu durum göz önüne alındığında ülkemizde bu yağış düzenine uyan tek bölge Doğu Karadeniz bölgesi olup diğer yörelerde sulama yapılmadan yetiştirilmesi mümkün değildir. Hatta bu bölgede bile yer yer havaların kurak gittiği zamanlarda sulama yeterince yapılmadığı taktirde bitki gelişmesi duraklamakta ve meyve verimi ve kalitesinde önemli azalmalar olmaktadır.
|
TOPRAK İSTEKLERİ |
Kivi bitkisi toprak isteği bakımından secicidir. Kökler olumsuz toprak şarlarından etkilenmektedir.Özelikle saçak köklerin çokluğu ve hassas oluşu kivinin toprak isteğinin önemini göstermektedir.Bu bakımından ağır olmayan, derin, süzek , ve geçirgen gevşek yapılı organik maddece zengin nötür veya orta asit karekterli Ph 5 - 7 arasında olan topraklar kivi için uygun topraklardır. Ağır, su tutan, drenajı iyi olmayan ve taban suyu yüksek olan topraklar ise uygun değildir.
|
ÜRETİM TEKNİKLERİ |
Kivi, çoğaltılması kolay olan meyve türlerinden biridir. Tohumla çoğaltılabildiği gibi aşı, çelik ve doku kültürü yöntemleri ile çoğaltılabilmektedir.
|
TOHUMDAN ÜRETİM
Tohumla çoğaltım, anaç üretiminde ve ıslah çalışmalarında kullanılmaktadır. Bir kivi meyvesinde ortalama 1000 adet tohum bulunmaktadır. Tohumları çok küçüktür. Ortalama 1000 dane ağırlığı 1 gr'dır.
Tohumlar, olgun ve sağlıklı meyvelerden elde edilir. Bunun için meyve kabukları soyulduktan sonra blender yardımıyla meyveler parçalanarak pulp haline getirilir. Pulp ince gözlü elekten süzdürülerek elde edilir. Tohumlar serin bir yerde kurutulduktan 15-20 gün +3-4 oC bekletildikten sonra ekim yapılmalıdır.
|

|
 |
Şekil. Kivi tohumları |
Şekil. Çimlenmiş kivi tohumu
|
Tohum ekiminde çimlenme ortamı olarak kullanılan meteryalin hafif ve ince olması gerekir. Ortam hazırlanırken özellikle torf + yanmış ahır güb.veya tavuk gübresi , veya perlit + dere kumu + bahçe toprağı + Yanmış elenmiş ahır gübresinden oluşan ortamlara dikilmektedir. Tohumların üzeri hafifçe harç toprağı ile örtülür. Tohumların çimlenmesi için asgari 21oC toprak sıcaklığı ve neme özen gösterilmelidir. Yaklaşık olarak tohum ekiminden 20-30 gün sonra çimlenirler. Çöğürler iki yapraklı ve tutulabilir büyüklüğe(5cm) ulaşınca çapları 6-10 cm olan plastik torbalara şaşırtılır ve bu plastik poşetlerde gelişimini tamamladıktan sonra aşılanmak üzere fidanlıklara şaşırtılır.
|
AŞI İLE ÇOĞALTMA
Aşıyla çoğaltmada, tohumdan üretilen çöğürler anaç olarak kullanılmaktadır.
Aşı ile çoğaltım sayesinde nitelikleri iyi olan ve kök yapısı iyi gelişmiş kaliteli fidanlar elde edilmesi mümkün olmaktadır.
Kivilerde kök yapısının kuvvetli olması özel bir önem taşır. Çünkü kivilerdeki yaprak alanı diğer meyve türlerine göre oldukça büyüktür. Bitki su dengesini koruyabilmesi için köklerin iyi gelişmesi gerekmektedir.
|
 |
 |
Şekil. T göz aşısının yapılışı |
a. Aşı gözünün alınması |
b. Gözün yerleştirilmesi
|
Kivilerde sürgün ve durgun aşılar rahatlıkla yapılabilmektedir. Sürgün aşılar yapılırken aşı kalemlerinin bitkiye su yürümeden 1 yıllık odunlaşmış sürgünlerden uyanma olmadan önce alınarak muhafaza edilmelidir.
Kalemlerin saklanması nemli samanlı kağıda sarıldıktan sonra hava almayacak şekilde plastik torbalara konulur ve daha sonra soğuk hava deposunda, buzdolabının sebzelik kısmında veya serin bir yerde toprağa gömmek suretiyle muhafaza altına alınır.
Göz aşılarından, T, ters T ve yongalı göz aşıları; kalem aşılarından ise yarma, kakma, dilcikli, dilciksiz ve kabuk aşıları rahatlıkla uygulanabilmektedir.
Sürgün göz aşısı yongalı aşı Nisan ayında başlanabilir. T aşısı Mayısta, uygun olmaktadır. Kalem aşıları ise su yürüme başlangıcı Şubatın ikinci yarısından Mart başına kadar yapılmalıdır. Durgun göz aşıları ise Temmuz sonu-Ağustos başında yapılmalıdır. Durgun aşılarda aşı kalemleri direk bahçeden bir yıllık sürgünlerden alınmalıdır.
|
 |
c. Aşı gözünün bağlanması |
GÖZ AŞILARI
Göz aşılarının yapılacağı en uygun vakit, sabahın erken saatleri ve saat 15’den sonrasıdır. Fazla sıcakta ve yağmur altında aşı yapılmaz. Göz aşısına başlamadan birkaç gün önce aşı yapılacak fidanların bulunduğu ortamdaki yabancı otlar ve aşı fidanlarının gövdesinden çıkan sürgünler temizlenir, tek bir gövde haline getirilir ve gövdenin dik durması için destek sistemine alınır. Fazla uzamış olan asılanacak fidanların tepe sürgünleri alınır. Bundan sonra toprak yüzeyinden 7-10 cm yukardan ası çakısının ucuyla, odun kısmı zedelenmeden anacın kabuğu T şeklinde kesilir.
T’nin ilk olarak üst ve bundan sonra da orta çizgisi kesilmelidir. Kesik kısmın iki kenarındaki kabuk, ası çakısının tırnağı ile yerinden kaldırılır. Böylece anaç hazırlanmış olur. Bundan sonra ası kaleminden uygun bir şekilde ası gözü hafif odunlu olarak çıkarılır, bu şekilde çıkarılmış olan göz, yine bıçaktaki tırnağın yardımı ile anacın kesilen kısmına yukardan aşağı doğru sürülerek yerleştirilir ve ası bağı ile sarılır. Ası bağı ile bağlamaya yukarı taraftan başlanmalı ve göz serbest bırakıldıktan sonra alt tarafa geçilerek bu kısmı da iyice sarıldıktan sonra düğüm atılmalıdır.
Göz asıların tutup tutmadığı 15-20 gün sonra belli olur. Tutan asılarda takılan gözün altındaki yaprak sapı kendiliğinden düser ve gözün takıldığı kısımda hafif bir kabarıklık hasıl olur.
<!--[if !supportLineBreakNewLine]--><!--[endif]-->
Eğer yaprak sapı kurumuş kalmış, gözün çevresinde buruşmuş ve kararmış ise ası tutmamıştır. Bu takdirde ası evvelki yerin altından veya üstünden yenilenir.
KALEM AŞILARI
Kalem aşıları odunlaşmış aşı kaleminin anaç olarak kullanılacak bitkiye uygun zamanda ve uygun şekilde birleştirilmesidir. Bunun için yaprak dökümünden ve ilk soğuklar geçtikten sonra aşı kalemleri alınır. Aşı kalemleri alınacak bitkiler hastalıksız,iyi gelişen ve iyi ürün veren bitkiler olmalıdır. Alınan bu aşı kalemleri O- 4C'de aşı zamanına kadar muhafaza edilir.
Kalem aşıları için en uygun zaman yöreye göre değişmekle birlikte Şubat-Mart aylarıdır. Çünkü bu aylarda henüz bitkiye ağlama öz su akışı başlamamıştır. Kalem aşıları ilkbaharda bitkiye su yürümeden önce yapılır. Aşılamada başarı oranı % 95' in üzerindedir. Bitkiye su yürüdükten sonra yapılacak aşılarda başarı oranı düşer. Anaçtan gelen öz su kalemle anaç dokuları arasına girerek sıkı şekilde temas etmelerini önler. Bunun içindeki özsu akışının durması beklenir. ve durduktan sonra aşılama yapılır, veya kalemler damızlık ağaçtan aşı günü kesilir. Kivilerin çoğaltılmasında en yaygın olarak kullanılan aşılar yarma aşı, kakma aşı, dilcikli aşı.
|

Şekil. Göz aşısı, aşılı göz solda, yabani göz sağda
|
KAKMA AŞI
Aşılanacak materyalin çapı aşı kaleminden fazla olduğu zaman uygulanır. Bunun için Anaç olacak ağaç dipten 15-20 cm yukardan azıcık eğimli olarak testere ile kesilir.
Tepede V harfine benzer 2-2.5 cm uzunlukta dış üst genişliği 4-5 mm inçe bir oyuk açılır.
Kalemde bu oyuğa uyacak şekilde hazırlanır ve anaçla kalemin kabukları tam olarak çakışmalıdır, daha sonra aşı bağı ile bağlanır. Kesik yerlere ve bağların üzerine aşı macunu sürülür.
DİLCİKLİ AŞI
Yaklaşık eşit kalınlıktaki anaç ve kalemin aşılanmasında uygulanan bir kalem aşısı yöntemidir.
Anaç ve kalem 45 C eğimle kesilir. Her ikisinin uç kısmından aşı bıçağı ile 1-1.5 cm derinliğinde bir kesik açılır sonra diller iç içe gelecek şekilde kalemle anaç yerleştirilir. Anaçla kalemin kabukları birbirine çakışacak şekilde yanaştırılır ve bağlanır. Kesik yerlere ve aşı bağı üzerine macun sürülür.
|

Şekil. Kabuk ve Kakma aşı
|
YARMA AŞI
Çapı en çok 5 cm olan gövde ve dallara yapılır. Aşılanacak anacın gövdesi yerden 30-50 cm yüksekten testere ile yatay olarak kesilir.
Yarma aşı üzerinde iki göz bulunan ve uzunluğu 10-15 cm olan kalemler kullanılır.
Kalemlerin anaçla aynı kalınlıkta olması tercih edilir. Bu amaçla önce anaç ortadan bir kesici yardımı ile yarılır.
Kalem bu yarılan yere karşılıklı kabuk kısımlarının temas edecek şekilde yerleştirilir ve yara yüzeyinin kurumasın önlemek için bu kısımlara macun sürülür; daha sonra aşı bağı ile sıkıca bağlanarak yağmur suyu böcek girecek yer bırakılmaz anacın kalemi sıkması sağlanır.
Şekil. Yarma aşı uygulaması
|
 |
 |
ÇELİKLE ÜRETİM
Kivi aşıyla çoğaltıldığı gibi çelikle de çoğaltılabilir.Çelikler alınma zamanına göre Yeşil çelik, yarı odunsu çelik ve odun çeliği adlarını alırlar.
|
YEŞİL ÇELİKLER :
Yeşil çelikler yaz başlangıcında Mayıs ve Haziran aylarında alınırlar. Çeliklerin kalınlığı 4-10 mm boyları 1O - 20 cm ve 2-3 boğumlu alınırlar.
Çeliğin üst kısmı gözün 1.5 -2 cm yukarısından Alt kısmı boğumun hemen altından(45o çapraz olarak kesilir En üst yaprağın dışındaki bütün yapraklar çıkarılır, bu yaprak yarım kesilir.
Yeşil çeliklerde su kaybını önlemek için mistleme(yaprakları nemlendirme) zorunludur. Ayrıca taze ve duyarlı oluşları nedeni ile özellikle mantari hastalıklara ve olumsuz şartlara dayanıksızdır.
|

Şekil. Sisleme altında yazlık çeliğin köklenmesi
|

Şekil. Köklenmiş çelik
|
YARI ODUNSU ÇELİKLER :
Yarı odunsu çelikler aynı yıl süren tam olarak odunlaşmamış sürgünlerden Temmuz Ağustos aylarında alınır.
Uzunlukları 15-25 cm kalınlıkları 7-12 mm 2-3 boğum olmalıdır.
Alınan çelikler hemen en üst gözün üstünden 1.5 cm ve alt gözün hemen altından 45 C çapraz gelecek şekilde kesilir ve üst yaprağının yarısı bırakılır, diğerleri dipten çıkartılır.
Yeşil çeliklerde olduğu gibi su kaybını önlemek için mistleme(yaprakları nemlendirme) zorunludur.
|

Şekil.Yarı odunsu çelik
|

Şekil. Köklendirme ortamı
|
ODUN ÇELİKLERİ :
Bir yılık iyi odunlaşmış hastalıksız,düzgün sürgünlerden alınmalıdır. Alınma zamanı olarak bitkinin yaprağını döktükten sonra şubatın ilk haftalarına kadar olan süre içerisindedir. Boyları 10-25 cm arasında en az 2 gözlü kalınlıkları 7-12 mm civarındadır.
|

|
 |
 |
Şekil. Odun çeliği kesimi |
Şekil.Odun(kışlık)çelik
|
Şekil Odun çeliği kök ortamı |
|
|
|
BAHÇE TESİSİ |
|
|
Çok yıllık bitkilerde başlangıçta yapılacak hatanın giderilmesi zaman ve emek alır. Bu yüzden başlangıçta her şeyi ayrıntılı olarak düşünmek ve hazırlıkları ona göre yapmak gerekir.
Bu hazırlıklar içinde; 
- Yer seçimi,
- toprak yapısı,
- fidan seçimi,
- dikim aralık ve mesafeleri
- tozlayıcı bitki oranı,
- dikim planı ,
- destek sistemi unsurları,
- rüzgar kıran tesisi,
- sulama suyu ve tesisi oluşturmaktadır.
YER SEÇİMİ
Önce kivi fidanlarının dikimi yapılacak olan toprağın kivi bitkisi için uygun özellikte olmalı aksi takdirde iyi bir sonuç almak mümkün değildir. Çünkü bitkinin kök yapısı olumsuz şartlara karşı aşırı duyarlılık göstermekte ve bitki gelişmesi sekteye uğramaktadır.
Yine fidanların dikileceği yer arazi yapısı uygunsa güney yönlü ve sıraların yönü kuzey güney istikametinde olmalı ve dikimi yapılan yerin taban su seviyesi yüksek olmamalıdır.
Fidan dikimi ilkbahar ve sonbaharda yapılmalıdır. Eğer fidanlar tüp içerisinde ise özellikle dikimden sonra sulaması takip edildikten sonra yaz aylarında da yapılır.
Kivi fidanlarının dikileceği fidan çukurları en az 45-50 cm derinliğinde ve çapında olmalıdır.
Açılan kuyulardan çıkan toprakla hayvan gübresi karıştırılır tekrar fidan çukurlarına konulmalıdır.
Erken verime yatmaları ve sağlıklı bir gelişme için 2 yaşlı sağlıklı fidanlar dikilmelidir.
Fidan dikimi yapılırken Aşı yeri veya sürgün yeri toprak altında kalmamalı toprak üzerinde olmalıdır.
Tüplü (torbalı)fidanlar tüpten ayrılarak dikilmeli ve can suyu verilmelidir.
Dikilen fidanların sağlıklı gelişebilmesi için 3-4 günde bir yağışsız havalarda sulanmalıdır.
Sürgünün dik büyümesi ve düzgün bir gelişme gösterebilmesi için 3-4 cm çapında 2.0 M uzunluğunda destek (herek) verilmelidir.
Ana gövdeyi oluşturacak olan sürgünde yaklaşık 1.80-2M düz bir şekilde büyüme sağlandığında tepesi kesilerek alt taraf dan çıkan yan sürgünlerden iki tanesi sağa ve sola büyütülmek üzere bırakılır ve taçlandırma yapılır.
DİKİM PLANI
Kivi bitkisi iki evcikli (erkek-dişi)dir.
Erkek bitkiler tozlayıcı durumda olup bahçe tesisinde 7 veya 8 dişi için 1 erkek dikilmelidir.
Tozlanma olayında rüzgar çok fazla bir role sahip değildir, büyük oranda tozlaşma arılarla olmaktadır.
Kivi meyvelerinin çiçekleri nektar üretmezler ancak arılar için polen kaynağıdır.Güneşli havalarda arıların çalışması daha yoğun şekildedir.
Arı kovanlarının kivi bahçesine konulacağı en uygun zaman dişi çiçeklerin % 10' unun açtığı zamandır.
Dönüme iki arı kovanı yerleştirmek iyi bir döllenme ve meyve kalitesi ve verimi için zorunludur.
Dikim planında erkek bitkilerin yeri tespit edilirken özellikle dişi bitkileri en iyi şekilde tozlayabilecek yerlere konulmalıdır. Yandaki dikim planında olduğu gibi.
DESTEK SİSTEMLERİ
Kivi bitkisi kuvvetli gelişme gücüne sahip çalı görünümlü bitkilerdir.
Normal gelişme ve büyüme sağlayabilmeleri için desteğe ihtiyacı vardır. Kivi bitkisi gövdeleri kendi ağırlığını taşıyamaz. Doğal gelişme ortamlarında ağaçlara sarılarak destek alırlar.
Meyve verimi 1 yaşlı çubukların gözlerinde olduğundan bunların bitkide yeter sayıda ve uygun yerde bulunmalarını sağlayacak budama ve destek sistemine ihtiyaç gösterir.
Bitkinin ağırlığını taşıyan, destekleyen direkler , teller ve herekler destek sistemini oluştururlar.
T Sistemi
- Dünyada en çok kullanılan sistemdir.
- Özellikle arazi yapısının meyilli olduğu yerlerde T sistemi uygundur.
- T sistemi meyilli arazilerde setlendirmek (teraslamak) sureti ile yapılmalıdır.
- Bu sistemde dikim aralık ve mesafeleri ekolojik şartlara göre değişmekle birlikte uygulanan sıra arası 4 m sıra üzeri 5 m dir.
T sistemi Avantajları
- Tesisi kurmak daha kolay ve ucuzdur.
- Budama yapılması daha kolaydır
- Daha az yoğunlukta iş gücü ister
- Arı girişi daha kolaydır.
- Mantari hastalıkların bulaşması daha az olur
|

|
 |
|
Şekil. Çardak sistemi |
Şekil.Çardak sisteminde sürgünlerin bağlanması |
Çardak Sistemi (Pergola) Sistemi
- Bu terbiye sistemi düz olan arazilerde uygulanmaktadır.
- Bu sistemde Sıra arası 5 m sıra üzeri 4 m olmalıdır.
Direklerin toprak üstünde kalan boyu 2 M olmalıdır.
- Direkler üzerinden dik olarak dört yana taşıyıcı teller en az 6-8 mm çapında gayet düzgün, esnemeye meydan vermeyecek şekilde çekilir.
- Ara teller ürün çubuklarını bağlayacak şekilde 50-70 cm aralıklarla geçirilmesi gerekir.
Çardak Sisteminin avantajları
- Rüzgarın verdiği zararlar daha az risk taşır.
- Yabancı ot daha az gelişir.
- Meyve yanığı daha az olur
|
|
|
|
BUDAMA |
Kivi bitkisi kuvvetli büyüme ve gelişme göstermesi nedeni ile düzenli budamaya ihtiyaç gösterir. Budama üç şekilde uygulanır: şekil budaması, kış budaması, yaz budaması
|
Şekil Budaması
Bu budama şekli yeni dikilmiş ve aşılanmış genç bitkilerin düzgün ve dik büyüyen bir gövde ile, taçlandırmanın şekillendirilmesidir.
Dikimi yapılan fidan birinci yıl sadece sarılmadan, düzgün, dik bir gövde oluşturması sağlanır; o yıl sonunda gövde yüksekliği istenilen taçlandırma seviyesine (1.80-2 m) ulaşmışsa sürgün tepesi kesilerek hemen altından sürecek olan gözlerden kolların uygun bir şekilde oluşması sağlanır.
İkinci yıl kolları oluşturacak sürgünlerin iyi bir şekilde takip edilerek yıl sonunda istenilen uzunlukta (1.5-2 m)kesilir. Bu zaman aralığında gövdeden çıkan sürgünler koparılır.
Daha sonraki yıllarda oluşan bu yan kollardan ürün çubukları dengeli bir şekilde bırakılır.
Kivi bitkisi kuvvetli büyüme ve gelişme göstermesi nedeni ile düzenli budamaya ihtiyaç gösterir. Budama üç şekilde uygulanır.
|
Şekil. Birinci yıl yapılan şekil budaması
|
Kış budamasındaki amaç uygun nitelikteki meyve çubuklarını yeterli sayıda (bitki fizyolojik dengesini bozmayacak şekilde) sürgünün dib kısmındaki gözlerin belirginleştiği gözden itibaren en az 10 göz 1 m, genel olarak 1,5 m, 15 göz üzerinden sürgününün inceldiği noktadan kesmektir.
Bırakılan bu ürün çubuklarından sürecek olan sürgün ve yapraklara rahat bir gelişme ortamı sağlanır.Bunun yanında verimden düşmüş olan kütükler (2-3 yıllık dal) uygun şekilde yenilenmelidir.
|

|

|
|
Şekil. Tam verim çağında verim budaması
|
Şekil. Genç kivi bitkisinde verim budaması
|
Yaz Budaması
Genel bir kaide olarak yaz budamasındaki amaç kivi bitkisinde kökler, yapraklar ve meyve arasında fizyolojik dengeyi oluşturmaktır. Yaz budaması bu dengenin sağlanmasını için yapılmalıdır. Bu amaçla öncelikle aşırı gelişme gösteren obur ve sık sürgünler, sürgün uçlarındaki sarılmalar ortadan kaldırılarak bitkinin iyi bir şekilde havalanmasını, güneşlenmesini ve gelişmesini, sağlamaktır. Daha sonraki aşamalarda üçlü çiçek tomurcuklarını, standart dışı (yapışık, ikiz,üçüz, yamuk)meyveler seyreltilmelidir.
|
SULAMA |
Kivi bitkisi fazla suya ihtiyaç gösteren bir türdür. Kivinin toprak altı organlarını hacim ve ağırlık olarak toprak üstü organlarına göre zayıftır. Kivinin Özellikle yaprak alanının geniş olması yazın güneşli sıcak havalarda transprasyon (yapraklardan suyun buharlaşması) oranını arttırmaktadır. Bu sebeple yapraklardan kaybedilen su karşılanmaz ise yapraklardaki basınç (turgor basıncı) azalmakta, yaprak dik duramamakta ve kendini bırakmaktadır.
Sonuçta yaprakların fotosentez faaliyeti azalır,yapraklar kıvrılır sertleşir ve kenarlarda kurumalar başlar. Özellikle genç bitkiler kuraklığa daha dayanıksızdır.
|

|
 |
Meyveler küçük kalır, sürgünler yeterli uzunluğa ulaşmaz,Bitkinin normal gelişimi sekteye uğrar, odunlaşma erken başlar. Bu nedenle kivi bahçesi tesis edilirken sulama sistemi de kurulmalıdır. En uygun sulama sistemi 1-3 yaş arası damlama, 4 yaştan itibaren yağmurlama sistemidir.
|
GÜBRELEME |
Genel bir kaide olarak bir bitkinin gübre ihtiyacı tespit edilirken yaprak ve toprak analizine bakılır.
Kivi bitkisine verilecek gübre miktarı yapılan araştırma sonuçlarına göre tespit edilmelidir.
Toprak yapısı ve derinliği uygun olduğu takdirde kökler yanlara ve derinlere dağılır.
Bol saçak kök yaptığı içinde toprağı sömürme gücü fazladır. Gübrelemede esas bitkinin topraktan aldığı bütün elementleri en az alındığı miktar ve alınabilir formda olmak üzere toprağa geri vermektir. |

Şekil. Şubat-Mart dönemi organik gübre
|

Şekil. Organik gübrenin veriliş şekli
|
Kivi bitkisinde hızlı vejatatif ve genaratif gelişmeye bağlı olarak besin maddelerine her yıl artan miktarlarda ihtiyaç gösterir. Verilecek olan gübre miktarı ve zamanı önemlidir. Organik gübre (hayvan gübresi,yeşil gübre) Şubat-Mart dönemi kivinin taç iz düşümüne göre en az 1m2'lik alana verilmelidir. Verim çağında olan kivi bitkisi için ortalama yanmış sığır gübresi 15-20 kg tavuk gübresi için 10 kg yeterlidir. Kimyasal(Suni) gübreler verilirken, yine bitkinin yaşı ve taçlanma iz düşümüne göre verilmelidir. Azotlu gübrelerin hepsi bir defada verilmemelidir. Suda çabuk hidroliz olmaları ve yıkanmaya duyarlı oluşları nedeni ile özellikle bölgemizde yağışlı bir iklime sahip olduğundan 1/3 mart 1/3 mayıs 1/3 haziran ayında verilmelidir. Fosforlu ve potaslı gübreler suda zor erimeleri ve tutulmaları nedeni ile kasım-aralık ayında verilmelidir.
Dikimden sonra İlk üç yıl genç fidelere uygulanacak olan gübre miktarı üçe bölünmek üzere 1/3 Mart, 1/3 Mayıs, 1/3 Haziran ayında verilmelidir. Gübre verilirken en az 1m2 lik alana yayılmalıdır.
Tam verim çağında olan bir kivi bitkisi için 500 gr saf azot karşılığı, azotlu gübrelerden üre için 1kğ, Amonyum nitrat için 1.5 kğ olmak üzere üçe bölünerek 1/3 Mart, 1/3 mayıs, 1/3 haziran, ayında verilmelidir. Fosforlu ve potasyumlu gübreler bir defada sonbaharda verilmek üzere 200 gr P2 O5 300 gr K2O verilmelidir
|
VERİM |
Doğal olarak bitkinin verimi, iklim, bakım (budama,sulama,gübreleme,çapalama), tozlaşma (döllenme) ile yakından alakalıdır. Bu faktörlerden iklim doğrudan verimi etkileyen en önlemli faktördür.Özellikle kış dinlenme döneminde gözlerin soğuklanma ihtiyacı yetersiz kalınca verimli gözlerin uyanması azalmakta ve meyve verimi düşmektedir.Verimde etkili olan diğer faktörler meyve kalitesi için gereklidir. Kivi bitkisi dikimden üç yıl sonra çiçeklenmeye başlar meyve verir.Yaş ilerledikçe verim artışı devam eder. Tam verime 7-8 yaşında ulaşır.
Yukarıda belirtilen meyve miktarında bir çubukta asgari 10 göz olduğu hesap edilerek alınmıştır ve bu gözlerden % 50'nin uyanıp sürdüğü kabul edilmiş olup, her süren gözden oluşan ürün çubuklarından ise ortalama 4 adet meyve vereceği , bu meyvelerin ortalama ağırlığı 100 gr olarak hesap edilmiştir.
|
HASAT
|
Hasat her meyveye özgü olgunluk kriterlerinin bazı organ ve aygıtlar yardımı ile tam ve doğru olarak belirlenmesi sonucu elde edilen değerlerin uygulanmaya konulması eylemidir. Kivide en uygun hasat zamanı meyve içerisindeki suda çözünen kuru madde miktarı ölçülerek belirlenir.
Meyve içinde suda eriyebilen kuru madde oranı refraktometre ile ölçülür. Refraktometre adı verilen optik aletin pirizma yüzeyine bir iki damla meyve suyu konur ve kapak kapatılarak % de olarak okunur.
Suda çözünen kuru madde oranı % 7 - 9 arasında olduğu zaman hasat edilir. Hasat edilen kivi meyvesi uzun süreli, depolanacaksa suda çözünen kuru madde oranı % 6.2-8, meyve eti sertliği 7-10 kfg. olduğunda hasat edilir. Meyveler, depolama, işleme, ve nakletme süresince yumuşarlar. Meyve yumuşama oranı, meyve toplama mevsiminin uzunluğu ve depolama süresi ile sınırlıdır.
Kivi meyvesini dökmeyen bir bitkidir. Sonbahar erken donları olmayan yörelerde hasat zamanı 2-2.5 ay geciktirilirse meyve dalında olgunluğa gelmektedir.Meyvenin yeme olgunluğundaki suda çözünen kuru madde oranı % 14-15 meyve eti sertliği 0.5-0.8 kgf. dir Meyve hasat edilirken meyve sapı dalında kalmalıdır.meyveler önlük çanta içinde toplanır, bunlar dolduğu zaman dikkatlice sandıklara boşaltılmalıdır. Meyveler toplandığı sandıklarda bahçeden nakledilir ve depolanır. Optimum depolama ömrünü korumak için meyve hasattan hemen sonra , 24 saat veya en geç 48 saat içinde soğutulmalıdır.
|
MEYVELERİN SINIFLANDIRILMASI
|
Soğuk hava Deposuna konulacak kivi meyvesi tek tek incelenmeli ve büyüklerine göre sınıflandırılmalıdır.
Büyük işletmelerde hareketli bant üzerinde meyveleri seçen oparatörler herhangi bir şekilde zarar görmüş, şekilsiz,yaralı, bereli ve kusurlu olan meyveleri ayıklarlar. Sonraki sınıflandırma makineler tarafından ölçümlerine göre yapılır, her meyve ayrı ayrı tartılır. Meyve büyük miktarlarda sınıflandırıldıktan sonra dökme veya paketlenmiş olarak soğuk hava depolarında depolanır.
|
PAKETLEME
|
Kivi meyvelerini paketlemek için standartlaşmış olan tahta, mukavva plastik kasa, plastik viyol ve karton kullanılır. Tablaya konulacak bütün meyveler aynı ölçüde olmalıdır. Viyol meyve ölçüsüne uygun olarak 8 sıralı, 25 ile 46 meyve alabilecek şekilde olmalıdır.Paketleme için kullanılan viyol aşağıdaki imkanları sağlar.
- Meyve için gerekli olan sıcaklık ve rutubeti sağlamak
- Meyvenin ezilmeden korunmasını sağlamak
- Toptancı ve parekendecilere uygun satılabilir el tut ünitesi oluşturmak
- Tüketiciye en yüksek meyve kalitesini sunmak
- Genelde paketlenmiş kivi meyvesi tablaları 174 tabla içerecek şekilde istiflenir ve sıkıca çemberlenir.
- Kivi meyvesi bu istif şeklinde ön soğutulur.
- Depolanır ve son olarak nakledilir.
|
DEPOLAMA
|
KİVİ DEPOLAMA ŞARTLARI
Depolanacak kivide işleme zinciri hasatla başlar. Hasat edilecek kivinin depolama olgunluğuna gelmesi gerekir; meyve olgunluğu, meyve suyunda en az % 6.2 suda eriyebilir kuru madde seviyesine ulaştığında kabul edilir. Daha düşük suda eriyebilir kuru madde içeren meyveler olgunlaşmamış kabul edilir. Meyve olgunluğu ile depolama arasında sıkı bir ilişki vardır. Tam olgunlaşan meyveler daha uzun süre depolanabilirler. Hasattın zamanından önce yapılması meyvenin bütün özelliklerini gösterememesi anlamındadır. Yani erken hasat edilen meyvelerin eriyebilir kuru madde oranı düşüktür. İyi olgunlaşan kaliteli meyvelerde eriyebilir kuru madde oranı % 7 - 9 arasında olmalıdır. Bu olgunluğa gelmiş olan meyvenin hasat edildikten sonra yapılacak olan hasat sonrası muamele meyvenin ne kadar süre ile muhafaza edileceğini belirler. Bu nedenle üreticilerin yetiştirdikleri ürünün hasat sonrası muamelesi konusunda bilgi sahibi olması gerekir. Hasat edilen her üründe olduğu gibi kivi meyvesin dede fizyolojik ve patolojik olarak yaşayan çanlılar olduğu unutulmamalıdır.Başarılı bir hasat sonrası muamele programında ön soğutma ve soğuk muhafazanın büyük önemi vardır. Araştırmalar bazı ürünler için hasat sonrası ön soğutmanın 1 saatlik gecikmesinin pazardaki raf ömrünü bir gün kısalttığı görülmüştür.Ürün hasadın dan tüketime kadar gecen sürede üründe kalite ve ağırlık kaybının olacağı kaçınılmaz bir gerçektir; işte bu kayıpları en asgari seviyede tutmak için tarladaki ürün sıcaklığını bir an önce ürünün depolama sıcaklığına ve nem isteğine getirilmesidir.
Kivi meyvesi için uygun görülen optimum depolama şartları
1- 0 C + 0.5 C meyve sıcaklığı
2- Meyve etrafındaki havada en az %95 oranında oransal nem
3- Meyve etrafında etilensiz hava (meyveyi çabuk olgunlaştırdığı ve yumuşattığı için)
4Kivi meyvesi başka meyvelerle birlikte (etilen gazı oluşturdukları için) depolanmamalıdır.
5- Kontrollü atmosfer şartları % 3 CO2 + %3 O2 ile %5 CO2 +%2 O2 dir. Bu şartlarda meyvelerde önemli bir sorun olan yumuşama kontrol altında tutulmuş olur.
Oransal Nemin Etkisi
Bütün taze meyveler hasattan sonra su ve ağırlık kaybederler kivi meyvesinin ağırlık kaybı %3-4 den daha fazla olduğu zaman meyve buruşmaya başlar. Bir üründeki su kaybına ürünün içinde bulunduğu ortamın buhar basıncı ile ürünün hücreleri arasındaki hava boşluklarında bulunan suyun buhar basıncı arasındaki fark sebep olmaktadır. Taze meyve ve sebzelerin içerisindeki hava neredeyse doymuş havadır; diğer bir deyişle % 100 bağıl neme yakındır. Ürünün içinde bulunduğu havanın su buhar basıncını etkileyen tek faktör ürünün sıcaklığıdır. Genel olarak düşük sıcaklıklar düşük su buharı basıncına yüksek sıcaklıklarda yüksek buhar basıncına neden olmaktadır.
Soğutulmuş ve O C de depolanmış meyvede ağırlık kaybını etkileyen en önemli faktör meyve etrafındaki havanın oransal nemidir; ancak meyvenin durumu, etrafındaki havanın sıcaklığı, taze sıcaklık, ve havanın hızı da etkiler. İşleme ve depolama süresince % 1 lik ağırlık kaybı beklenebilir
Depolamaya Sıcaklığın Etkisi
Sıcaklık,kivi meyvesinin hasattan sonra kalite kontrolünü etkileyen en önemli Çevresel faktördür. Meyvenin herhangi bir çeşidi için, meyvenin çevresindeki yumuşama oranı, sıcaklıktaki yükselmeyle artan çürüme, rutubet kaybı, olgunlaşma ve terlemeyi içeren bütün hayati işlerin gelişme oranı esas olarak sıcaklık tarafından belirlenir 2 C de depolanan kivi meyvesinin depolama ömrü, optimum O C sıcaklıkta depolanma ile karşılaştırıldığında 1- 2 ay azalır. Genelde meyve sıcaklığında 0 C den 5 C dereceye yükselme terleme oranını iki katına çıkarır ve depolama ömrünü de yaklaşık yarıya indirir. Kivide - 0,5 C nin altındaki depolama sıcaklığından donma noktasının güvenlik sınırını sürdürmek için sakınılmalıdır. Marshall ve diğerleri (1967) kivinin en yüksek donma sıcaklığının - 1.5 olarak izlemişlerdir; ama tipik değer 1,7 dir.
Etilen Meyve Eti Sertliğine Etkisi
Depolamada en önemli konu meyvelerin etilene maruz kalmamasıdır. 0 C de 0.1 ppm etilen yoğunluğunda bile meyve yumuşaması artacağından depolama ömrü azalır. Hatta 0.03 ppm etilen konsantrasyonunda bile yavaş bir yumuşama görülür. Ancak yinede kivi meyvesinin minimum etilene duyarlılık eşiği belirlenememiştir. Şayet soğuk hava deposunda etilen ölçülmüşse genelde havayı temizlemek için 10-15 dakika fanlar çalıştırılarak kapılar açılır. Etilen olası kaynakları kontrol edilir ve temizlenir.
ÖNSOĞUTMA
Bahçe ve tarladan gündüz sıcağında hasat edilen meyvelerin hasat anındaki tarla sıcaklığının depolama sıcaklığına ve nemine kısa sürede düşürülmesidir. Bu amaçla
1-Meyvenin solunum hızı yavaşlatmak
2-Meyvenin su kaybı azaltmak
3-Çürümeye sebep olan mikroorganizmaların üremeleri azaltmak
4-Yaralanma etkisi azaltmak
5-Etilen gazı üretimi yavaşlatmaktır.
Depolanacak kivi meyveleri ön soğutma ile depolama ömrü artar. Geleneksel soğuk depolar da optimum 0C de tabla şeklinde istiflendiğinde bir haftada soğutulur . Havayla zorunlu soğutmada bu süre sekiz saatte tamamlanır. Ön soğutma İşleme, nakletme veya soğuk depolamadan evvel meyvenin soğutulması süresidir.Ön soğutmada birkaç değişik teknik uygulanır.
1- Oda soğutması
2- Zorlanmış hava akımı ile soğutma
3- Su ile soğutma
4- Paket buzlama
5- Vakumla soğutma
Zorunlu havayla soğutmanın avantajı ,istiflenerek yüklenenlerin tamamı soğutulabildiğinden normal bir sınıflama paketleme ve depolama işlemi rahatlıkla birleştirilebilir, aynı zamanda soğuk hava deposunun etkin bir şekilde kullanılmasını sağlar.
Kivi meyvesinin depolanmasındaki amaç pazarlama sürecini uzatmak, tatil dönemleri için stok yapmak, üretimin fazla olduğu dönemlerde fiyat düşüşlerini önlemek ve dış pazarlara açılabilmektir.
|
HASTALIK VE ZARARLILAR |
HASTALIKLAR
Kivi bitkisinde bir çok hastalık etmeni vardır. Bunların bir kısmı kök boğazı ve toprak altı organlarında zarar verirken bir kısmı da çiçek, yaprak ve meyvelerde zarar oluşturur .
YAPRAKLARDAKİ ARAZLAR LEKELER
Kivi bitkisi, vejatatif gelişmesi güçlü olan ve iyi ürün taşıyan çok hassas bir sistem içerir, eğer herhangi bir sebeple bitki fizyolojinde bir dengesizlik veya oransızlık olursa, sistemde ters tepki, reaksiyon oluşur ve bu oluşum sonunda yaprak bozulmalarına ve yaprak arazlarının ortaya çıkmasına neden olur.
Yaprak arazlarının ortaya çıkmasındaki etkenlerin başında besinsel ve çevresel faktörlere bağlı olarak bitkinin strese girmesidir. Genel bir kaide olarak kivi bitkisinde amaç kökler yapraklar ve meyve arasında fizyolojik dengeyi oluşturmaktır. Sistemde kökler en önemli unsur olup hayati önem taşımaktadır. Çünkü kök sistemi sistemde en çok hasar görmeye müsait kısımdır. Kısaca iyi bir sonuç almak için sağlıklı bir kök sisteminin gelişebileceği ortamı hazırlanmaktır. Zayıflatılmış,bozulmuş bir kök sisteminde yaprak arazları oluşur. Bu arazların oluşumunda aşağıdaki faktörler etkilidir.
1-Taban su seviyesinin yüksek olması
2- Fizyolojik dengenin bozulması (aşırı ürün yüklemesi ,ağır yaz budaması)
3- Rüzgar,iklimsel hasar,besin elementi noksanlığı
KÖKLERDE OLUŞAN HASTALIKLAR
Kök Çürümesi : Hastalık oluşturan etmelerin en önemlileri Armilariamelea, Phytopthora, Roselina, Rhizoctonia, Fusarium gibi mantarı hastalıklardır. Genel olarak hastalık belirtileri Yaprakların solması, Yaprak boyutlarının küçülmesi, kuvvette(gelişmede) azalma, sürgünlerin zayıf gelişmesi, olumsuz şartlara kuraklığa ve dona karşı daha az mukavemet gösterme ve Sonuçta, sürgün ve dalların tepeden köke doğru kuruması ile ölüm gerçekleşmektedir. Enfeksiyon derecesine (şiddetine) bağlı olarak bu belirtiler 4 yılda gerçekleşir, eğer enfeksiyon şiddetli ise 2 yılda bu belirtiler ortaya çıkar. Bütün dünyayı kaplayan bir mantar türüdür. Bu türlerin her biri büyük sayılarda odunsu bitki türlerine hastalık bulaştırırlar. Hastalık etmeni şapkalı bir fungusdur. Şapkalarını sonbaharın ilk yağmurlarından sonra oluşturur. Fungus hem toprakta, hem de odun dokusunda yaşar, ölü ağaçlarda ve toprakta kalan kök parçalarında uzun süre yaşamını sürdürür. Nemli yerlerde iyi gelişme gösterir. Başlangıçta kökleri tam işgal etmeye çürütmeye başlar daha sonra işgal toprak yüzeyine yakın ve kökle sapın birleştiği noktada başlar ve son olarak çürüme bitkinin ana gövdesinin içine yayılır.
|
Hastalığa yakalanmış kivi asmaların kökleri incelendiğinde saçak kökler canlılığını kaybetmiş ve tahrip olmuştur. Hastalığın belirtisi yan köklerden, kök boğazına kadar kabuk dokusu ile odun dokusu arasında beyaz fungal tabakanın oluştuğu görülmüştür. Hastalığın başlangıcında odun dokusu acık kahverengidir, daha sonra sarımtırak beyaz süngerimsi dokuya dönüşür
Mücadelesi , Kültürel Tedbirler
- Kuruyan ağaçlar bahçeden sökülerek imha edilmeli ve yerlerinde kireç söndürülmelidir.
- Tekniğine uygun dikim ve bakım yapılmalıdır.
- Hastalığın yayılmasında etkili olan konukçu bitkilere dikkat edilmeli Sonbaharın ilk yağmurları ile oluşan funguslar imha edilmelidir.
- Derin dikilmemeli Aşırı sulanmamalı köklerin yaralanmamasına dikkat edilmemelidir.
- Drenaj kanallarının yapılması ve taban suyu seviyesinin yüksek olmaması gereklidir.
|

Armillariamelea (Kök Çürüklüğü)
|
ÇİÇEK HASTALIKLARI
Pseudomanas viridiflava
Çiçek küfü veya tomurcuk çürümesi olarak adlandırıl, erken belirtileri, açılmamış çiçek tomurcuklarının çanak yaprakları üstündeki çökmüş bölgelerdir. Tomurcuk içinde enfeksiyon olduğu zaman çiçek yaprakları sarı ve portakal rengindedir. Çiçek açıldığı zaman dokuların içi koyu kahverengi ve çürümüş olduğu görünür. Bu şartlarda çiçek hemen dökülür. Şiddetli enfeksiyon durumlarında bütün dişicik başları ve ercik sapı çürümüştür. Dişicik borusunun sapı bodur kalmıştır.
Sclerotnia Sclerotionum (Beyaz çürüklük)
Hastalık genel olarak kök ve kök boğazında ıslak çürümeler ,yaprak ve sürgünlerde solgunluk şeklinde kendini gösterir. Özellikle nemli havalarda meyveler, hastalanmış yapraklar üstünde ve hastalıklı çiçekler üstünde beyaz misellerin çokluğu ile dikkati çeker.
Mantarlar bitki altındaki yabani otla ve otların süprüntüleri üstündeki emeçler ile biçimlenir ve de büyürler .Buda meyve bahçesindeki hastalığı yükseltiyor .Emeçler kış boyunca uykuya yatmış olup, baharda topraklar ısındığı zaman döllenmiş sporlar doğuran miseller üretirler, zamanla bu miseller yumak şeklini alır önceleri kirli beyaz renkte ve yapışkandır, daha sonra koyu kahverenginden siyaha kadar değişen renkler alarak sert bir tohum şekline dönüşür. Bu misellerden döllenmiş tohumlar boşalır ve çiçeklerin üstüne uygun havalarda yukarı doğru tırmanırlar, çiçekler birkaç saat nemli kalırsa enfeksiyon meydana gelir.
Hastalanmış dokular üzerinde mantarlar, spor üretemezler, bütün enfeksiyonlar (bulaşma) meyve bahçelerindeki flora (bitki örtüsü--konukçu bitki) üstündeki emeçlerdeki döllenmiş sporların boşaltılması ile enfeksiyon meydana gelir.
Mücadelesi
Öncelikle kültürel önlemler alınmalıdır. Toprağın drenajı iyi yapılmalı. Aşırı sulamadan kaçınılmalı. Sık dikim yapılmamalı. Hastalıklı bitki artıkları bahçeden uzaklastırılarak imha edilmeli
DEPOLAMA ÇÜRÜMESİ
Botrytis cinerea (Kurşuni küf)
Genelde havalanmanın yetersiz olduğu durumlarda etkili bir şekilde ortaya çıkar. Doğada ve çoğu zaman depolarda bulunur. Sporları renksizdir Fungus kış mevsimini Sklerot(yumak) halde geçirir, ilkbahar gelince Sklerotlar çimlenerek miselyumlar oluşturur. Çok geniş bir konukçu dizinine sahiptir. Borytis cinerea gri küf mantarı yaşlanmış ve yaralanmış bitki dokularında Saprofit (çürümüş organik maddelerle beslenen bitkisel organizma) olarak beslenir.
Bu hastalık, meyve soğuk depolamada iken gelişir. 0-35 C de enfeksiyon yapıp gelişebilmektedir. Çürüme ve zarar görmemiş meyvelerde bile hastalık oluşturabilir.
|
Zarar görmüş meyvelerde yaralanmamın herhangi bir noktasında hastalığa bulaşma olabilir. Hastalıklı, etli kısım, ıslak ve cam gibidir, dıştan etkilenmiş bölge meyvenin sağlıklı kısmından daha koyudur. Bir gelişme aşamasında olan tüysüz yumuşak misel, başta beyaz sonra gri olarak, çürümüş meyvede ortaya çıkar. Bu misel bitişik sağlıklı meyvelere de yayılabilir ve ikinci bir enfeksiyona sebep olabilirler. Enfeksiyonun ilk belirtileri meyve soğuk depoya konulduktan birkaç haftaya kadar gözükmemektedir.
Depolama çürüğünün kontrolünde, genellikle Kiviler üzerindeki B.cineria nüfusunun azalması için amaçlanmış tedbirlerin başında, koruyucu kültürel önlemler etkin rol oynar . Özellikle, mantarı hastalıkların kontrolünde havalanma çok etkilidir. Bu da yaz budamaların da kivi bitkisinin iç kısımları açılarak yeterli havalanma sağlanmalıdır. Böcek ilaçları ila mücadele çiçek parçaları üstünde hastalık yapan bakteri veya virüslerin oluşmasına engel olmak için, çiçeklenmenin sonuna doğru uygulanır ve hasattan 20 gün önce enfeksiyon oluşumu kontrolde tutmak için tekrar edilir.
|

|
Ayrıca meyveyi depoda enfeksiyon yuvalanmasından korumak için ilaçlama yapılmalıdır. Hasattan sonra hem yaralı olanların ayıklanması, hem de mümkün olan daldırma tedavisi ile depolama çürüğü azaltılacaktır. Fakat yapılan hasat sonrası tedaviler genel olarak ilaçlamanın kalıntı etkisi nedeni ile uluslararası onaya sahip olmuyorlar.
ZARARLILAR
|
Meloidogyine ssp. (kök ur nematodu)
Toprak altında zarar teşkil edenlerin en önemlisi kök ur nematodudur.
Mikroskobik canlı olan kök ur nematodları köklerde oluşturdukları toplu iğne başı büyüklüğünde veya daha büyük urlarla anlaşılır. Urların Büyüklüğü enfeksiyonla orantılı olarak artmaktadır.
Bitkideki zararı kök sistemini zayıflatmakta ve buna bağlı olarak bazı saçak kökler ölmektedir. Bu nedenle bitkinin su dengesi ve besin alımı sekteye uğradığı için toprak üstü organlarda, büyüme yavaşlamakta verim düşüşüne neden olmaktadır.
|

|
Tetranychus urticea (kırmızı örümcek)
En fazla konukçusu olan türlerden biridir. Sıcak bölgelerde kışında faaliyet gösterir. Tarla kenarları bahçe ve çalılıktaki bitkilerle beslenir. Soğuk bölgelerde kışı döllenmiş dişi halinde ağaç gövde ve dallarda gizlenebilecek yerlerde çatlak ve yarıklar arasında, dökülmüş yaprak ve bitki artıkları arasında diapoz halinde geçirir.
Özellikle Mart ayında faaliyete geçen dişiler konukçu bitkilerin yapraklarının alt yüzeyinde ağ örer ve beslenirler daha sonra bu ağlar içerisine yumurtalarını koyarlar. Bitkideki zararı beslenmek için devamlı genç yaprakları tercih ederler damarlardaki bitki öz suyunu emerek beslenirler bu gibi yapraklar geriye doğru kıvrılır, sertleşir ve büzüşürler.
Mücadele olarak yazlık ve kışlık yağlar, akarisitler zararlının populasyon yoğunluğuna göre özellikle Mart sonu nisan başı ve çiçeklenmeden önceki dönemlerde ve çiçek dökümünden sonra özellikle yaprakların alt yüzeyine vurulmalıdır.
|
İSTATİSTİKLER
|
|
|
|
|
|
Hazırlayanlar
- Ayhan Haznedar (Derleme)
- Haydar Eroğlu (Çizimler)
- Muammer Demet (Webmaster)
- Seçkin Yeniçırak (Fotoğraflar)
|
- Kaynaklar
- Kivi Yetiştiriciliği, H.Samancı, 1990, Yalova
- Kivi Yetiştiriciliği, T.Çalışkan, 1997, Ankara
- Tarım Köyişleri Bakanlığı, 1998 Şubat Sayısı Eki
- Türkiye de Kivi Yetiştirme Olanakları, Francesco Monastro
- Kiwifruit Science, Warrington J.J. Weston, 1990, New Zeland, Tercüme: Sebahat Kudu, 2000
- Kivi Gıda Değerleri, Kaliforniya Üniversitesi
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ |
|
|
|
|
|
|
KÖYÜMÜZÜN İSMİ SİZCE NE OLSUN
ESKİ İSMİ İLAMA KÖYÜ OLSUN |
69,23% |
 |
BAĞÖREN OLARAK KALSIN |
9,55% |
 |
ÜLEMA KÖYÜ OLSUN |
21,22% |
 |
377 toplam oy:
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
İLAMA KÖYÜ -EĞİRDİR/ISPARTA |
|
|
|
|
|
 |
|
NAMAZ VAKTİ |
|
|
|
|
|
 |
|
DUYURU & MESAJLAR |
|
|
|
|
|
|
BAĞÖREN KÖYÜ DERNEĞİMİZ KURULMUŞTUR.
Sayın Hemşehrilerimiz. Köylülerimizi bir çatı altında toplamak, vefat eden köylülerimizi anmak için faaliyetler düzenlemek, Köy tüzel kişiliği bünyesindeki her türlü yapının bakım, onarım ve güzelleştirme faaliyetlerini gerçekleştirmek, fakir ve muhtaç insanların her türlü ihtiyaçlarını gidermek, ihtiyaç sahibi öğrencilere burs vermek, üyeler arasında yardımlaşma ve dayanışma bilincini geliştirmek amacıyla “Bağören Köyü Sosyal Yardımlaşma, Dayanışma ve Kalkındırma Derneği” kurulmuştur. Kurucular Kurulu; Menderes Metin TOKAT, Abdurrahman SİNAP, Yasin ERDENK, Hayri ÖZGÜVENÇ, Servet ÖZTÜRK, Yalçın DEMİRAĞ, İsmail AKÇİÇEK
Köyümüz için hayırlı olmasını diliyoruz. |
|
|
|
|
|
 |
|
HAVA DURUMU |
|
|
|
|
|
 |
|
İLDEN HABERLER |
|
|
|
|